Türkiye’yi yıkan depremin etkileri sürüyor. DEVA Partisi Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen, depremzede kadınların sorunlarını gündeme taşıdı. Kadınların yaşam alanlarının güvencesiz olduğunu söyleyen Esen, “Açık, güvenliksiz ve kalabalık yerlerde barınmaya çalışan kadınların mahremiyet alanlarının olmaması, tuvaletlerin ve yıkanma yerlerinin kadınlar ve kız çocukları için ayrı olmaması, emzirme alanı bulmakta zorlanılması yaşamı zorlu ve güvensiz hale getiriyor. Tüm bu potansiyel riskler kadınlarda kaygı durumunu ve psikolojik depresyon ihtimalini iyice artırıyor” dedi.
HAMİLELERİN İŞİ HİÇ KOLAY DEĞİL
Verilere göre 24 bin kadının önümüzdeki ay doğum yapacağını ifade eden Esen, “Ancak işleri hiç de kolay değil. Hijyenik şartlar olmadığı için enfeksiyon riski çok yüksek. Ayrıca hamilelerin doğum sürecinde doktor takibine ve kaliteli bakıma erişebilmeleri hayati önemde. Bu dönemde alınması gereken ilaç ve takviyeler var. Uzmanlar stres, kötü koşullar ve travmalar nedeniyle erken doğumlar, düşükler, düşük doğum tartılı bebekler ve anne-bebek ölümleri beklediklerini ifade ediyor. Hamilelerin yaşadıkları yerde takip edilmeleri son derece önemli çünkü yollardaki risk ciddi sorunlara sebep olabiliyor. Hamile depremzedeler, ‘Doğumdan korkardım. Şimdi doğuramayacağımdan korkuyorum’ diyor” diye konuştu.
YAPILMASI GEREKENLERİ SIRALADI
Esen yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “ Farklı sosyal gereksinimlere sahip tam kapsamlı çadır alanları kurulmalı. Bu hizmetlere kadının güvenle erişimini sağlayacak tedbirler alınmalı. Kadınların hijyenik ve öz bakım ihtiyaçları karşılanmalı. Temizlik ürünleri, kadın pedi gibi ürünlere kolay ve sürdürülebilir erişim sağlanmalı. Üreme sistemi ve idrar yolu enfeksiyonlarının hızlı takibi ve tedavisi yapılmalı. Hamileler doktor takibine alınmalı. Hamileler temiz su, kıyafet ve gıdalara hızlı ve kolay erişebilmeli. Hamileler almaları gereken ilaçlar ve takviyelere ulaşabilmeli. Sağlık Bakanlığı ve Türk Tabipleri Birliği’nden kadın sağlığı ve doğum uzmanlığı eğitimi almış uzmanların görevlendirilmesi hızlandırılmalı. Mobil muayene şartları sağlanmalı, inekolojik masa ve ultrason bulundurulmalı. Doğumlar ve sezaryenler yapılabilmeli. Sağlık Bakanlığı bölgede doğum yapılabilen yerleri duyurmalı. Yeni annelere temizlik ve annelik kitleri sağlanmalı. Sabun, iç çamaşırı, hijyenik ped, bebek battaniyesi, bebek bezi, lohusa pedi, diş fırçası, dış macunu verilmeli. Hijyen ve ısı şartlarında emzirme ve bebek bezi değiştirme alanları açılmalı. Anne sütü yeterli olmayan durumlarda, ek mama hazırlanması için steril şartlar sağlanmalı. Bebek maması desteği verilmeli. Sosyal destek alanı ve çadırlar arasında taşımalı ulaşım sistemi kurulmalı. Kadın ve çocuklara psikososyal destek sunulmalı. Kaygı halleri giderilmeli, güvende oldukları hissettirilmeli. Bölgede hizmet verecek sosyal hizmet uzmanı, psikolog ve pedagog sayısı artırılmalı. Sivil toplum kuruluşlarıyla ortak çalışma yapılmalı, dayanışma ruhu canlı tutularak etkin ve yaygın destek sağlanmalı. Anne ve çocuğun birlikte vakit geçirebileceği, oyun oynayabileceği alanlar oluşturulmalı. Oyun terapi alanları, çocuk parkları kurulmalı. Gönüllülere eğitim ve süpervizyon desteği verilmeli.”