Zafer Partisi Antalya İl Başkanı Yaşar Kökçe, son dönemde partisinin özellikle Antalya’da iyi bir ivme yakaladığını belirtti. Türkiye’nin içinde bulunduğu şartları da değerlendiren Kökçe, özellikle ekonominin ve sığınmacıların bu ülkenin en büyük problemi olduğunu ifade etti. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın adaylığının ülkenin önünü açacağını da belirten Yaşar Kökçe, altılı masanın adayının mutlaka Mansur Yavaş olması gerektiğinin altını çizdi.
ÜYE SAYIMIZ ARTIYOR
Antalya’da üye sayılarının her geçen gün arttığını söyleyen Yaşar Kökçe, “Geçtiğimiz döneme göre baktığımızda, şu anda iyi bir noktadayız. En azından insanlar, yönetim kurulu toplantılarından mutlu ayrılıyor. Partiye sahip çıkıyor. İlçelerde kongrelerden dolayı bazı olumsuzluklar olmuştu, ayrılmalar oldu. O eksiklerimizi de tamamladık. Oralarda stantlar açarak parti faaaliyetleri yapabilir hale geldik. Pazaryeri gezilerinde insanların ilgisi oldukça fazla. Geçtiğimiz ay Genel Başkanımızın burada iki günlük programı oldu ve çok mutlu döndü. İnsanların ilgisi çok hoşuna gitti. Hatta seçim startını Serik’ten vereceğini söyledi. Biz de şu anda Serik mitingine hazırlıyoruz. Bizim web sitemiz üzerinden insanlar partimize online olarak üye olabiliyor. O nedenle her gün net üye sayımızı görme şansımız olmuyor; ama Genel Merkezden aylık olarak net sayıyı alıyoruz. Şu anda üye sayımız Antalya’da 1500’ün üzerine çıktı. Düzenli bir artış var. İnsanlar bizi görmeden, tanımadan sadece sosyal medyadan Ümit Hoca’yı dinleyerek partimizin web sayfasından üye oluyor. Bu; çok iyi bir gönül bağıdır. Bu üyeler bence çok kıymetli” dedi.
AKSU’DA GÖRÜŞTÜĞÜMÜZ İSİMLER VAR
Aksu’da ilçe başkan adaylarıyla görüştüklerini belirten Kökçe, “İlçe başkanlığımızın olmadığı ilçelerde çalışmalarımız sürüyor. Aksu’da da çalışmamız var. Aksu’da bize gönül veren çok sayıda partilimiz var. Ancak biz ekonomik şartlardan ve siyasi baskılardan dolayı çok sıkıntı çekiyoruz. Başkanlık görevini kabul edecek insan bulamıyoruz. Bir ilçe teşkilatını sıfırdan kurmak en az 70-80 bin lira arası maliyetle oluyor. Her insanın ekonomisi buna yetmiyor. Bunun yanı sıra; insanlar siyaset yapmaktan korkuyor. Zafer Partisi’nin ilçe başkanlığını yapabilecek donanımda insan buluyoruz; gittiğimizde ‘Ben bu görevi yapabilirim ama’ diyor; ya çocuğu belediyede çalışıyor ya eşi çalışıyor. Veya kendisinin devletle işi var. O durumda olan herkes, Zafer Partisi’nde siyaset yapmaktan çekiniyor. Aslında çok Zafer Partili var; ama ortaya çıkmak istemiyor. Çünkü bizim hem iktidarın düzenine hem de muhalefetin düzenine muhalefet eden bir yapımız var” diye konuştu.
ÜRETEN DE MUTSUZ TÜKETEN DE
Ülkede ekonomik şartlardan dolayı hem üreticinin hem de tüketicinin mutsuz olduğunu ifade eden Kökçe, şöyle konuştu: “Ülke ekonomisi değil gerçekten iç açıcı değil. Öyle bir enteresan bir durum var ki; üretim yapanlar zarar ediyor, tüketiciler alıp tüketemiyor. İki tarafın da memnuniyetsizliği zor görülen bir şeydir. Bir ürünün fiyatı ucuzsa; tüketicinin bundan çok memnun olması lazım. Pahalıysa da üreticinin memnun olması lazım. Şimdi hem üretici memnun değil hem de tüketici memnun değil. Bunun nedeni; üreticinin girdi maliyetlerinin çok yüksek oluşu ve üreticinin de gelirinin yeterince artmamasından kaynaklanıyor. Bunun ikisini birden başarmak biraz marifet istiyor bence. Bunun çözüm yolu aslında basit. Orada bir havuz var. Havuzda o kadar çok çatlak var ki; yukarıdan akan su havuzda birikmiyor. Bu çatlakları kapattığın zaman bu havuz dolar taşar parayla. Türkiye de aynı bu durumda. Türkiye’de ekonomiyi düzeltmek, zannedildiği kadar mucizeler gerektirmiyor aslında. Hırsızlığı ve bu sığınmacılara harcanan parayı durdurun; Türkiye’de parayı koyacak yer bulamazsınız”.
SIĞINMACILAR GERÇEK BİR SORUN
Sığınmacılarla ilgili mücadelelerinin iktidar olamasalar da süreceğinin altını çizen Başkan Kökçe, “‘Zafer Gelecek, Sığınmacılar Gidecek’. Gerekirse zorla gidecek. Mücadelemiz iktidar olamazsak da sürecek. Nasıl mücadele edeceğimiz de kimin kazanacağıyla alakalı. Bu seçim aslında sığınmacılarla ilgili bir referandum. Sığınmacıların gitmesini isteyenler, Zafer Partisi’ne oy verecek. ‘Sığınmacılar kalsın’ diyenler, kime verirse versin. Diğerleri gönderme niyetinde değil zaten. Onlar gönderme niyetinde olmadıklarına göre göndermeyecekler; ama biz de gönderilmesi gerektiğini insanlara anlatacağız. Bir dahaki seçim olursa eğer, bir dahaki seçime hazırlanmak zorundayız. Bazen diğer partilerden eleştiriler geliyor; ‘Bıkmadınız mı sığınmacıları söylemekten? diye. Biz söylemekten bıkıyoruz. Hala şunun için söylüyoruz; gün geçtikçe daha çok karşılık buluyor. Çünkü gün geçtikçe daha çok vatandaş sığınmacılarla ilgili sorun yaşıyor. Artarak devam ediyor sorun. Onun için onu konuşmak insanlarda karşılık buluyor. Geçen hafta Serik’te program yaptık, pazaryerini dolaştık. ‘Sığınmacıları gönderelim mi?’ dediğimizde insanlar patlıyor. Neredeyse pazryerinde bu soruyu sorduğumuz, hastanede sıra beklerken önüne Suriyeli geçmemiş vatandaş yok. Hepsinin Suriyelilerle olumsuz bir hikayesi var. Çok gerçek bir sorun. Dillendirilince de karşılık buluyor. Ancak başkaları bizim söylemlerimizden sonra ‘Gönüllü göndereceğiz’ diyor. Billboardlara ‘İki yıl içinde vedalaşacağız’ diye yazı asıyorlar. Seçilen kelimeler bile itinayla seçilmiş. Sadece insanların gönlünü hoş etmek için yazılmış bir şey” ” ifadelerini kullandı.
İKTİDARLA MUHALEFET AYNI ŞEYİ DÜŞÜNÜYOR
Sığınmacılar konusunda hem iktidarı hem de muhalefeti eleştirdiklerini belirten Yaşar Kökçe, “Bize sürekli, ‘Muhalefete taş atıyorsunuz, iktidara taş atmıyorsunuz’ diyorlar. İktidarın kendi kendine taşlayanı var aslında; Süleyman Soylu gibi, Nurettin Nebati gibi. Onlara ekstradan dışarıdan taş atmaya gerek kalmıyor; ama aslında öyle değil. Biz eleştiriyoruz iktidarı. Süleyman Soylu ile hangi muhalefet partisi bizim kadar mücadele ediyor? Sığınmacılarla ilgili uygulamaları biz dillendiriyoruz. Bu sığınmacıları biz ‘Muhalefet getirdi’ demiyoruz ki. Getiren iktidar partisi. Bizim birinci konumuz sığınmacılar konusu değil mi? Bu kimin uygulaması? İktidarın uygulaması. Yani biraz da düşünmeden yapılan eleştiriler. Tabi burada muhalefeti de eleştiriyoruz; çünkü onlar da iktidarla aynı şeyi düşünüyor. Aynı şeyi düşünmüyor olsalar, onları eleştiriyor olmayacağız biz” dedi.
YÜZDE 85’İ BİRLEŞTİRMEYE TALİBİZ
‘HDP oylarının seçimi belirleyeceği’ algısının yanlış olduğunu ifade eden Kökçe, sözlerini şöyle sürdürdü: “‘Tüm muhalefet birleşmeden, Erdoğan’ı deviremez’ gibi bir algı oluştu. Bunun oluşmasının en büyük sebebi de iktidar değil muhalefettekiler. Daha ötesi; yani şu anda insanlar zaten Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ülkede iki taraf yaratıldı. ‘İki taraf dışında kimse başarılı olamaz’ algısı yaratılıyor. Öğrenilmiş çaresizlik. Bu iki taraf da şuna zorlanıyor ve oraya geldik. ‘HDP’nin oyunu alamayan iktidar olamaz’ algısı da yaratıldı. Hem muhalefet hem de iktidar, bunu HDP’yi göklere çıkartarak yapıyor. Biz bunlarla mücadele ediyoruz. Türkiye’de yüzde 15 vatan haini diyebileceğimiz HDP’lisi, PKK’lısı, aşırı dincisi varsa; biz öteki yüzde 85’i birleştirmeye talibiz. Yüzde 85, yüzde 15’e mahkum olmamalıdır. Herkes ‘HDP oyunu nasıl alırız?’ üzerine oynuyor. Arkadaki yüzde 85 vatanseveri bir araya getirip, ikna etmek dururken; ona neden uğraşıyoruz ki? Biz onunla uğraşmıyoruz. Hatta Genel Başkanımız diyor ki; bunların canı cehenneme. Atatürk’e Türkiye Cumhuriyeti’ne, vatanın bölünmezliğine karşı olan herkesin canı cehenneme. Biz geride kalan yüzde 85’in aklını erdirmeye, kendi kendini idare etmesini sağlamaya çalışıyoruz. Muhalefet kendisini o yüzde 15’in içerisinde konumlandırıyorsa, oraya muhtaç hissediyorsa; onların bileceği iş”.
YAVAŞ ADAY OLURSA SEÇİM İLK TURDA BİTER
Başkan Kökçe, Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı adayı olması gerektiğine vurgu yaparak, “HDP’nin oyunun yüzde 12’sinin 12’sini de alacağım diye uğraşmak yerine, öbür taraftaki AK Parti ve MHP’den yüzde 7 aldığın zaman daha fazla kazanmış oluyorsun. Mesele de orada düğümleniyor. Öteki tarafta bu yüzde 7’yi kimin alabileceği de çok açık; Mansur Yavaş. HDP’den kaybedeceğin oydan daha fazlasını getirebilecek aday Mansur Yavaş. Aday gösterilsin, seçim bugün biter. Altılı Massa bugün Mansur Yavaş’ın adaylığını açıklasın; iktidarın suça bulaşmış bütün bürokratları yurtdışında satın aldıkların evlerin tadilatına başlar. Bazıları Mansur Yavaş Zafer Partisi’nin adayı olsun istiyoruz diye düşünüyor. Farketmiyor bizim için. Mansur Yavaş aday olsun, kimin adayı olursa olsun. İster CHP’nin tek başına adayı olsun, ister İYİ Parti’nin tek başına adayı olsun. En iyisi, en ideali Altılı Masa’nın adayı olması ve ilk turda işi bitirmesidir. Ancak kimin adayı olursa olsun; Mansur Yavaş aday olsun. Çünkü bu ülkenin çıkışı oradadır. HDP’ye muhtaç olmadan MHP’den, AK Parti’den ve BBP’den oy alarak bu ülkenin önünü açacak kişi şu anda Mansur Yavaş olarak gözüküyor. Bu sağlandığı zaman emin olun; ülkemiz ekonomik olarak da çıkışa geçer” dedi.
