Pandemide ASM’lerin hizmet sunumu noktasında iflas ettiğini belirten Dr. Naci İşoğlu, sağlam bireyler ile bulaş riski olan kişilerin aynı kapıdan girip çıkarak hizmet almasının ciddi bir çelişki olduğunu ve bunun çözümünün aile hekimlerinden beklenmesinin yanlış olduğunu ifade etti.

ÇÖZÜMÜ AİLE HEKİMLERİNDEN BEKLENEMEZ

Sorunlar çözülmediği sürece bu tablonun yaşanacağını belirten Dr. İşoğlu, “Son günlerde ''Antalya'da sağlık merkezinde içeri alınmayan hastaya pencereden muayene’ ‘başlığıyla daha önce defalarca dile getirdiğimiz sorun yazılı ve görsel basında yer almıştır. Elbette ki bu durumun bir haber değeri vardır. ''Pandemi, asm binalarının hizmet sunumunda iflas ettiği gerçeğini ortaya çıkarmıştır. kamu hizmeti, bilimsel verilere göre yapılmış kamu binalarında sunulmalıdır” başlığı ile defalarca dile getirdiğimiz sorunlar çözülmediği sürece gösterilen tabloyu pandemi dönemlerinde görmemiz, kaçınılmazdır. Bu, Antalya örneğinde de açıkça yaşanmıştır. Bir kurum içerisinde sağlam bireylere verilen koruyucu sağlık hizmetlerini, bulaş ihtimali yüksek poliklinik hizmetleri ile aynı zaman ve aynı ortamda vermeye çalışmak olsa olsa pandemi virüsü ve diğer bulaşıcı hastalıklara hizmet eder. Yani aynı ortamda bir yanda virüs veya diğer enfeksiyon ajanlarını taşıyıp taşımadığını bilmediğiniz hastalar, diğer yanda aynı kapıdan girip çıkmak zorunda olan sağlam kişiye yönelik hizmetler. Bu ciddi bir çelişkidir. Bunun çözümü aile hekimlerinden beklenemez. Böyle bir beklenti bulundukları olumsuz altyapıya göre farklı çözüm tablolarıyla karşılaşmamızı kaçınılmaz kılacaktır” dedi.

Muratpaşa’da 23 Nisan coşkusu Muratpaşa’da 23 Nisan coşkusu

SİSTEMİN YETERSİZLİĞİNİN İTİRAFI

Hekimleri, sorunların odağı olarak göstermenin sıkıntıyı derinleştireceğini ifade eden İşoğlu, “Elbetteki bu tablo kutsanamaz. Hekimlik mesleğinin gereği olarak uygun koşullarda hastanın mahremiyetini sağlayarak fizik muayene gerekleri yerine getirilmelidir. Bilinmelidir ki; bu örnek pandemi sürecinde ASM'lerin çoğunda vardı. Yine bilinmesi gereken diğer yönü o koşullarda başka insanların hastalanmasının ve başkalarına yaymasının ,önüne geçmek için Triaj yapmaları gereken aile hekimliği birimleri ,hastalarını kapıda karşılamak zorunda kaldılar. Amacı kendini, çalıştığı ortamı o ortamdan yararlanmak durumunda olan bütün insanları koruma yaklaşımıyla hareket etmek olan hekimleri sorunun odağı olarak görmek, göstermek sıkıntıları daha da derinleştirecektir. Bunun sorumlusu aile hekimiymiş gibi yaklaşımlar olsa olsa sorunun gerçek sahibini görünmez kılmak ve sorunları ötelemekten başka bir şeye yaramaz. Görünen tablonun bir diğer anlamı da bugünkü haliyle sistemin yetersizliği ve mevcut ASM hizmet binalarının hizmet sunumundaki iflasının itirafıdır” şeklinde konuştu.

BU YAPILAR PANDEMİYLE BAŞ EDEMEZ

Binaların çoğunun kiralık ve yetersiz olduğunu belirten İşoğlu, şöyle konuştu: “Çünkü bu binalar ne normal yaşamda sürdürülecek koruyucu hizmetler ne de pandemi dolayısıyla olağanüstü koşullara göre olması gereken hizmetlere göre bilimsel olarak planlanmamıştır. Çok büyük çoğunluğu kiralık ve yetersiz binalarda hizmet vermeye çalışmaktadır. Pandemi süreci göstermiştir ki olağan dışı durumlarda normal zamanlardaki sahip olunan olanaklarla yönetilemez. Her biri diğerinden farklı fiziksel imkânlara sahip yetersiz bu birimler ve hizmet verdikleri yapılar, pandemi ile baş edebilecek güce sahip değildir. Şu anki durumuyla birinci basamak sağlık kurumları bu yükün altından kalkamaz. ASM'ler  Sağlık Bakanlığı tarafından projesi bilimsel verilere göre hazırlanmış ve yapılmış, birinci basamak sağlık hizmet sunumuna uygun  bölge koşullarına uygun, eşit, standart binalarda hizmet vermelidir. Bu proje Sağlık Bakanlığı, ilgili mimar ve mühendislik alanları, alanın sahibi Aile Hekimleri, Aile Sağlığı Çalışanlarının yer aldığı örgütlenmeler, Türk Tabipler Birliği gibi ilgili bütün yapılanmalarında yer alacağı bağımsız bilim kurulları tarafından oluşturulmalıdır. Başta Şehir Hastaneleri kira giderleri olmak üzere sağlıktaki mevcut kaynaklar heba edilmediği takdirde bunu yapmak mümkündür. Zaten mevcut durumda bile iş yükü altında ezilen birinci basamak ASM çalışanları, hasta ve koruyucu hizmet sunumu için gelen kişi sayısı arttıkça aynı anda yığılmalarla karşı karşıya kalmaktadır. Aynı anda sınırlı sayı dışında hastaların içeriye alınamayacak olması sağlık çalışanları ile hasta ve hasta yakınlarının sık sık karşı karşıya gelmesine neden olmaktadır. ASM binaları Sağlık Bakanlığı tarafından yapılmalıdır. Kiralık binalara mahkum edilen  aile hekimliği kamusal bir hizmettir. Kamu hizmeti kamunun sağladığı, bilimsel sağlık hizmeti sunumuna  uygun binalarda verilmelidir”.

Editör: Yağmur Naz YILDIRIM