Geçtiğimiz hafta içerisinden bugüne, Aksu Fen Lisesi lojmanlarının bulunduğu bölgede nedense bir türlü sönmeyen bir ateş var. Önce art arda yangınlar çıktı, ardından dün boş bir ev kül oldu. Bir yangın sönüyor, ertesi gün bir yenisi başlıyor.

Bölge halkı artık, bölgenin “birileri” tarafından yakıldığından emin. Konuştuğum herkes, “Burası sit alanı. Eğer lojmanlar tamamen yanarsa, sit statüsü kalkar. O zaman imara açılır.” diyor.

Bu, maalesef tanıdık bir senaryo. Türkiye’nin dört bir yanında yanan ormanların, daha sonra beş yıldızlı otellerin yükseldiği inşaat alanlarına dönüştüğünü gördük.

Şimdi de Aksu’da aynı senaryo mu sahneleniyor? Bilmiyoruz.

Asıl mesele de burada başlıyor. Ortada yetkililerden gelen tatmin edici hiçbir açıklama yok. Yangın çıkıyor, itfaiye geliyor, yangını söndürüyor ve herkes evine dağılıyor.

Hiç kimse çıkıp da “Bu yangınların sebebi ve faili kim?” sorusunu sormuyor.

Bu sessizlik, yangınlardan daha tehlikeli.

Yaşanan süreçte, yetkililere duyulan güven de testten geçiyor. Bu şüphelerin üstüne gidilmediği sürece, “Birileri operasyon yapıyor” düşüncesi daha da güçlenecek.

O yüzden yetkililerin çıkıp açık açık konuşması, vatandaşın içini rahatlatması şart. Çünkü bu işin tesadüf olmadığını herkes görüyor, sadece kimse yüksek sesle söylemek istemiyor.