Aksu’da hayat bildiğiniz gibi, kendi kendine ilerliyor.

İmarlı bölgeler asfalt beklerken; torpillilerin evlerinin önüne asfalt dökülüyor.

Her mahalleden vatandaşlar, çöplerin toplanmaması nedeniyle isyanda.

Her bölgede birçok kaçak yapı var, gereği yapılmıyor.

Rüşvet söylentileri ve taciz iddiaları gündeme geliyor...

Aksu Belediyesi ile ilgili daha birçok problem sayabiliriz. Ancak; benim dikkatimi çeken muhalefetin, özellikle de AK Parti ve MHP temsilcilerinin duruşu.

Onlar ne yapıyor dersiniz?

Koskoca bir sessizlik.

Meclis toplantılarında söz alıp, “Bu belediyede ne oluyor?” diyen tek bir muhalefet temsilcisi yok.

Basına açıklama yaparak, “Sorunların takipçisiyiz” diyen yok.

Bildiğimiz kadarıyla muhalefetin işi sorgulamak.

İktidarı denetlemek, gördüğü hataları çıkıp açıkça söylemek.

Ancak; Aksu’da muhalefet belediyeyi denetlemek yerine, sessizliği yönetiyor.

Öyle bir suskunluk ki; taciz iddialarını da duymuyor, çöpleri de umursamıyor, kaçak yapılaşmayı da sineye çekiyor.

İnsan düşünmeden edemiyor.

Bu dokunamama halinin arkasında bir ‘mahcubiyet’ mi var?

Yoksa, ‘İleride iktidar olursak, şimdiden ipleri germeyelim’ düşüncesi mi?

Bu durum, ‘siyasi nezaket’ sınırlarını aştı, kimse kimsenin ayağına basmıyor ve herkes rahat ediyor.

Burada rahat edemeyen tek kesim ise halk.

Halk; kaçak yapılaşmayı da biliyor, taciz iddialarını da duyuyor, asfaltsız yollarda evine gitmeye çalışırken torpillilerin evlerinin önüne dökülen asfaltları da görüyor.

Halk; sorunlar büyürken, siyasi temsilcilerin koltuklarında sessiz ve konforlu bir şekilde oturduklarını da görüyor.

Eleştirmekten korkan, suskunluğu konfor zanneden herkes, halkın vicdanında kaybediyor.

Yarın birileri çıkıp, “Biz muhalefet görevindeydik, elimizden bir şey gelmedi” dediğinde, halk cevap verecek; “Hayır, siz muhalefet bile olamadınız.”