Dün akşam gündeme korkunç bir haber düştü.

İstanbul’un Bağcılar ilçesinde uyuşturucu bağımlısı bir genç, tartıştığı annesinin kafasını bıçakla keserek balkondan aşağı attı.

Görüntüler gerçekten tüyler ürpertici.

Cinayeti işleyen gencin uyuşturucu bağımlılığının yanı sıra psikolojik sorunlarının da olduğu ifade ediliyor.

Bu olay, uyuşturucu bağımlılığının ülkemizde çok büyük bir sorun olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

Son dönemde neredeyse her köşe başında uyuşturucu satıcıları var. Gençler, uyuşturucu maddeleri kolayca ve ucuz yoldan temin edebiliyor. Bu da uyuşturucu kullanımının giderek artmasına neden oluyor.

Bu duruma sebep olan birçok etken var. Sağlıklı bir aile ortamının olmaması, arkadaş çevresi, sosyal medya içerikleri…

Daha birçok şey sayılabilir.

Bana kalırsa, son dönemde uyuşturucu kullanımının bu kadar artış göstermesinin sebeplerinden biri de alkol ve sigaraya yapılan zamlar.

Ağır vergilerden dolayı örtülü bir alkol ve sigara yasağı var.

Alkol ve sigarayı “zararsız” olarak nitelendirdiğimi sanmayın.

Fakat ben hiçbir yerde alkolün veya sigaranın etkisinde olan birinin, başka bir insanın kafasını kesip balkondan attığını görmedim de duymadım da.

Sigara içerek efkar dağıtmak, haftada bir gün arkadaşlarıyla alkol eşliğinde sosyalleşmek isteyen gençler; ortalama 30-35 lira arasında fiyatlandırılan alkol ve sigarayı alamıyor.

Bu da farklı bir arayışa itiyor.

Bu arayışı fark eden uyuşturucu satıcıları, “Şunu bir dene, çok ucuza kafayı bulacaksın” cümlesiyle gençleri ağına düşürüyor.

En başta parasıyla keyif yaşadığını zanneden gençler ise çok kısa bir süre sonra bağımlı oluyor ve geri dönülemez yollara giriyor.

Alkol ve sigaranın zararlı alışkanlıklar olduğu, gençlerimizi mümkün olduğunca ikisinden de uzak tutmamız gerektiği bir gerçek.

Bunlarla mücadele edilmeli.

Ancak uyuşturucuyla mücadele çok daha büyük önem arz ediyor.

Nasıl ki ağır vergilerle sigara ve alkolün tüketimi azaltılmak isteniyorsa, ağır ve caydırıcı önlemlerle uyuşturucuya bu kadar kolay ulaşılabilmesinin de önüne geçilmeli.

Eğer bu önlemler ivedi bir şekilde alınmazsa, bu tarz haberleri maalesef daha sık duyacağız.